Ankara'daki Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen Gençlerle Buluşma programında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin sorularını yanıtladı ve gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
ANKETLERE İNANMAM, GAYET İYİYİZ İYİ GİDİYOR
Gayet iyi durumdayız, her şey iyi gidiyor ve katılımımız muhteşemdi. Diğer siyasi partilerin katılım rakamlarını öğrendikçe heyecanımız daha da artıyor. Meydanlar konuşuyor ve bizim için anketlerin bir önemi yok; önemli olan, meydanlarda hissedilen coşku ve heyecan.
SELO BİR TERÖRİSTTİR
Sorunun doğası oldukça heyecan verici. Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne sebep olan bir teröristtir ve eylemi demokrasiye aykırıdır. Şu anda cezaevinde bulunmasının nedeni, terör odaklı fiili işlediğidir ve bu bir fikir veya siyasi suç değildir. Elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşması kabul edilemez; çünkü bedelini ödemesi gerekiyor. Şu anda cezasını çekiyor ve bunun nedeni de budur. Bay Kemal'in onu serbest bırakacağı söylentileri var; ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan işinin başında olduğu sürece, Selo gibi teröristlerin bedelini ödemeye devam edeceğiz.
CEZAEVLERİNDE İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ BOL MİKTARDA GAZETECİ YOK, BUNLAR YALAN
Cezaevlerinde iddia edildiği gibi bol miktarda gazeteci bulunmamaktadır ve bu iddialar yalandır. İddia edenlerin listeyi vermesini istiyoruz. İddia edilen kişilerden iki tanesi HDP'den milletvekili adayı bile oldu. Ben bile zaman zaman Adalet Bakanıma bu konuyu soruyorum ve bu iddiaların doğruluğunu araştırmasını istiyorum. Ancak Bakanlık tarafından da doğrulanıyor ki bu iddialar yalandır. Eğer gerçekten böyle bir durum varsa, isimleri verilerek üzerine gidilecektir. Ben fikir suçundan dolayı cezaevine girmiş bir başkanım. Belediye başkanıyken MEB kitabındaki bir şiiri okuduğum için ceza aldım. Kimseyi öldürmedim, Selo gibi bir terörist değilim. Bu şiir Ziya Gökalp'e ait bir şiirdi ve bedelini ödettiler. Cezaevinde ziyaretçi trafiğim oldukça yoğundu. İstanbul'u çöp, çukur ve susuzluktan kurtardığım dönemde İstanbul'da geçirdiğim süre oldukça yoğundu. Partimizi kurduk ve ilk seçimde iktidara geldik. Gazetecilerle ilgili olarak, hangi cezaevinde ne kadar gazetecinin bulunduğunu bilmemiz gerekiyor. Ancak birçoğu hırsızlık gibi suçlardan dolayı içeride, gazetecilikle ilgisi yoktur.
BEN KILIÇDAROĞLU MUYUM? TEFECİDEN BORÇ ALINIR MI?
Millet İttifakı'nın ekonomi takımı hakkında düşünürken, isimleri ve nitelikleri belli olmayan kişilerden bahsediyoruz. CHP kapalı kapılar ardında IMF temsilcileriyle görüşmeler yapıyor, İYİ Parti'den birisi de onlarla birlikte. Görüşmelerden sonra, hükümetin IMF'den borç alması gerektiğini savunuyorlar. Ama benim anlamadığım, Kılıçdaroğlu gibi davranarak IMF'nin borçlarını mı ödeyeceğiz? Tefecilerden borç alınır mı? Tefecilerden borç almanın sonuçları felakettir. Bizim kendi kaynaklarımız var ve onlarla ayakta duruyoruz. Tefecilere ihtiyacımız yok.
YURT DIŞINA CİDDİ MANADA MUHTAÇ OLMAYACAĞIZ
Son 10 yılda büyük bir atılım gerçekleştirdik ve savunma sanayimizde, enerji sektörümüzde ve Karadeniz'deki gaz keşifleri sayesinde kendi kaynaklarımızı kullanmaya başladık. Artık vatandaşlarımız doğalgaz ihtiyacı için yurt dışına bağımlı değiller ve yerli kaynaklarımızı kullanarak enerji bağımsızlığımızı güçlendirdik. Seçim sonrası süreçte, Gabar'daki petrol keşfiyle daha da güçleneceğiz ve yurt dışına olan bağımlılığımızı azaltacağız. Aybüke öğretmenin ismi, petrol kuyusuna verilerek onun adını yaşatmış olacağız. Bu gelişmelerle birlikte ülkemiz daha da güçlenecek ve ilerleyecektir.
PATATES-SOĞAN 10-15 LİRAYA DÜŞTÜ BUNLARI SEÇİMDEN SONRA YARGIDA TERLETECEĞİZ
TCG Anadolu, Türkiye için büyük önem taşıyan bir projedir. Diğer tarafta ise Akıncı, Kızılelma ve SİHA'lar gibi savunma sanayi projeleri de son derece kritik öneme sahiptir. Ancak, bazı sorumsuz kişilerin fiyatları dalgalanmasına neden olmasıyla patates ve soğan fiyatları düştü. Bu durumun açıklaması nasıl yapılacak merak ediyorum. Seçimden sonra, bu sorunun arkasındaki nedenleri ortaya çıkararak hukuki yollara başvuracağız ve bu tür sömürü faaliyetlerine izin vermeyeceğiz. Milletimizin çıkarlarını korumak için elimizden geleni yapacağız.
BU İŞLER LAFLA OLMUYOR İCRAATLE OLUYOR
Sözde vaatlerin ne kadar inandırıcı olduğu şüpheli, çünkü her şey yalan üzerine kurulmuş durumda. Eğitim, sağlık, ulaşım, tarım, enerji gibi konularda ne vaat edildiğine dair bir fikrimiz yok. Vaatler arasında 10'dan fazla belediye de var, ancak bu belediyelerde daha önce yapılanlar konusunda hiçbir bilgi yok. Kendi belediye başkanlığı döneminde Haliç'i temizleyip, Haliç Kongre Merkezi'ni yaparak icraatlarını gösterdiklerini belirtiyorlar. Külliye, Rami, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Merkezi gibi önemli projeleri hayata geçirdiklerini söylüyorlar. Kültür ve sanatın önemine de vurgu yapıyorlar, savunma sanayine karşı çıkan Millet İttifakı'nın tutumunu eleştiriyorlar ve TCG Anadolu ile dünyaya güçlü bir mesaj verdiklerini dile getiriyorlar. Ayrıca, İzmir'de büyük ilgi gören Barbaros Hayrettin'in diğer şehirlere de götürüleceğini söylüyorlar ve Millet İttifakı'nın belediyelerinde yaptıkları eserleri görmediklerini belirtiyorlar. Atatürk Kültür Merkezi'ni sıfırdan yaptıklarını ancak daha çok işleri olduğunu ifade ediyorlar.
ONLAR LAF BİZ İŞ ÜRETİYORUZ
Bu siyasi partilere ve adaylara bakıyorum, hepsi aynı. Söylemleri birbirinin aynısı, vaatleri boş, gerçekleştirdikleri ise sınırlı. Ankara Belediyesi'nin yaptığı ne var ki? Hiçbir şey. Melih Bey'in döneminde yapılan metroları bile kendilerinden başka kimse yapmadı. İzmir'de de durum aynı. Körfez'de rezalet bir koku var, ama hiçbir şey yapmıyorlar. İstanbul-İzmir arası 7,5 saat sürerken biz 3,5 saate indirdik ve Manisa-İzmir arasında bir tünel inşa ettik. Biz laf değil, iş üretiyoruz.
LGBT, AİLE KURUMUNA SOKULMUŞ BİR ZEHİRDİR
Bizim için, aile kurumu son derece önemli bir değerdir ve eğer aile yapısı zayıflarsa, ülkenin yıkımı da hızlanır. Bu yüzden, LGBT gibi aileyi tehdit eden unsurları kabul etmek mümkün değildir. Ülkemizin nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu konuda bizim değer yargılarımız açık ve net bir şekilde ortadadır. Aile kurumunu kutsayan anayasa değişikliklerini hayata geçirerek bu konuda adımlar attık. Ancak, LGBT konusunda bizim inancımız gereği olumlu bir bakış açısı sergilememiz mümkün değildir. Bu konuda dinimizin ve değerlerimizin doğrultusunda hareket etmekteyiz ve buna da asla taviz vermeyeceğiz.
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN KİRA ZAMLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Öğrencilerin en temel ihtiyaçlarından biri olan barınma konusunda ülkemizde yeterli kapasiteli yurtlarımız bulunmaktadır. Şu an itibariyle 850 bin kişilik yurt kapasitemiz bulunmaktadır ve hatta bazı yurtlarımız depremzedelere geçici olarak ev sahipliği yapmıştır. Ancak, kiraları istedikleri gibi belirleyen ve öğrencileri mağdur eden bazı yurt sahiplerine karşı sert önlemler almak gerekmektedir. Hiç kimse, öğrencilerin analarından doğduklarına pişman edilemez ve bu tür haksız uygulamalara izin vermemeliyiz.
HÜDA PAR'IN GEÇMİŞTEKİ TERÖR ÖRGÜTÜYLE İLGİSİ ALAKASI YOK
Hüda Par, geçmişteki terör örgütleriyle herhangi bir ilgisi olmadığı konusunda net bir duruş sergilemektedir. Bu gerçek, Hüda Par ile yol yürümeye karar veren diğer siyasi partilerin de aynı görüşte olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, Hüda Par'ın terör örgütleriyle herhangi bir bağı olmadığı konusunda herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Hüda Par, tamamen kendi logosuyla seçimlere girerek demokratik bir yarışa katılmaktadır.
MÜLTECİLERİN GÖNÜLLÜ OLARAK DÖNME SÜRECİ BAŞLADI
Bu konuda zaman sınırlaması yok. Halkımızın yüzde 90'ının Müslüman olduğu bir ülke olarak, Suriye'deki terör örgütleriyle savaşan halkın ölüm kalım mücadelesi devam ediyor. Biz de şu ana kadar 100 binden fazla konut inşa ettik ve bu sayede Suriye'nin kuzeyinde yaşayan insanlar konutlara taşınmaya başladılar. 'Ben gelirsem hepsini geri yollarım' şeklinde bir anlayışa sahip değilim. Bu zulüm olur. Konutlara gönüllü olarak dönenlerin sayısı giderek artıyor. CHP'lilerin iddia ettiği gibi okullarda herhangi bir müsamaha yok. Vatandaşlık hakkı kazanarak imtihanı geçen herkes her yerde geçerlidir. Doktor ve mühendis gibi meslek sahibi olanlar da dahil olmak üzere, kapıya koyamayız. İçlerinde kötü niyetli olanlar varsa, emniyet güçlerimiz tarafından gerekli müdahale yapılmaktadır.
BAY BAY KEMAL OLUNCA AKŞAM YALAN SABAH YALAN
Benim için önemli olan gerçeklerdir. Hukukun siyasallaştığı iddiaları ispat edilmedikçe, bunlara katılmam mümkün değildir. Kimse yalan söyleyemez, çünkü yalanların ispatı yoktur. "Bay bay Kemal olunca, akşam yalan sabah yalan" söylemi ise, gerçeklere dayanmayan bir ifadedir. Bizim önceliğimiz, insanların hayatlarını korumaktır. Selo'yu kurtarmak, Yasin Börü'nün öldürülmesine sebep olanları adalet önüne çıkarmak, Diyarbakır Anneleri'nin acılarına ortak olmak gibi konular bizim önceliklerimiz arasındadır. Hak ve hukukun korunması, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Yorumlar
0 yorum